Ticaret Hukuku

Ticaret hukuku asıl kaynak olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu tarafından düzenlenmiştir. Düzenlenen kanun resmî gazetede yayımlanarak 1Temmuz 2012 yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanuna dahil olan konular şu şekildedir; ticari işletme, ticaret şirketleri, kıymetli evrak, taşıma işleri, deniz ticareti ve sigortalar. Bu kanunun ilgili maddelerine bağlı olarak yapılmış olan çok sayıda yönetmelik, tüzük ve bakanlar kurulu kararı da kaynaklar arasında yerini almaktadır.

Görüldüğü gibi ticaret hukuku kapsamındaki konular da oldukça geniştir ve ayrıca şu konuları da kapsamına dahil etmektedir; sermaye piyasası hukuku, Fikrî ve sınaî mülkiyet hukuku, Rekabet hukuku, Taşıma hukuku. Ayrıca bu konular ticaret hukuku kapsamı dışında başka kanun ve kararnameler ile de düzenlenebilmektedir.

Ticaret Hukukun Kaynakları

Ticaret hukuku kaynaklarını şu kanunlar oluşturmaktadır;

  • Türk TK,
  • Sermaye piyasası kanunu,
  • Kooperatifler kanunu,
  • Çek kanunu,
  • Ticari işlemlerde taşınır rehin kanunu,
  • Bankacılık kanunu,
  • Rekabetin korunması hakkında kanun,
  • Taşıma hukukuna ilişkin uluslararası konvansiyonlar,
  • Borçlar kanunu, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 546, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcılarına 19 ilişkin 547 ilâ 554, adi şirketlere ilişkin 620 ilâ 644. madde hükümleri.

Ticari Hükümler (Kurallar)

Ticaret hukuku kapsamında Ticaret Kanununun birinci maddesi altında ticari hükümler düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen hükümlere göre ticari hükümler şu şekildedir: Bu kanunda oluşturulan hükümler ve herhangi bir ticari işletmeyle ilgili işlem ve fiillerle alakalı diğer kanunlarda yazılı olan özel hükümler. TK’da yer alan geçici maddelerin dışında toplamda 1535 madde daha yer almaktadır ve bu madde hükümlerinin tamamı ticari hükümdür. Ticari hükümlerin özellikleri adından da anlaşılacağı üzere ticari işlere öncelikli olarak uygulanacak olmaları durumudur.

TK m. 2/2 hükmü uyarınca; mahkeme tarafından hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde öncelikli olarak ticari örf ve âdete, bunun olmadığı durumlarda ise genel hükümlere göre karar verilmesi olası durumdur. Bu noktada genel hükümlerden kastedilen nokta öncelikli olarak medeni kanun ve borçlar kanununun genel hükümleri olmak üzere bütün kanunların kapsamında bulunan genel nitelikteki hükümlerdir. Türk medeni kanunun beşinci maddesinde, medeni kanun ve borçlar kanununun genel nitelikli hükümlerinin, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağı esası tespit edilmiştir.

Ticari ilişkiler de özel hukuk ilişkileri çerçevesine dahil olmaktadır. Bizzat Ticaret Kanunu birinci maddesinde, Ticaret kanunu Türk medeni kanununun ayrılmaz bir parçasıdır şeklinde net bir ifade yer almaktadır.

Öyleyse bu maddeye göre ticari işlere uygulanacak hükümler yalnızca ticaret kanunu hükümlerine bağlı kalmamakta, ayrıca medeni kanun ve borçlar kanunu olmak üzere diğer kanun hükümleri de ticari işlere uygulanacaktır. Bu uygulanın kendi içerisinde hiyerarşik bir sıralaması vardır ve şu şekildedir;

  • TK ile diğer kanunların emredici hükümleri,
  • Sözleşme hükümleri,
  • Tamamlayıcı ticari hükümler
  • Ticari örf ve âdet, diğer kanunların genel hükümleri olarak bir uygulama sıralaması mevcuttur.

Eğer uygulanacak bir kanun hükmü bu kapsamlı sıraya göre de bulunamazsa medeni kanun madde ½ hükmü uyarınca o an hâkim olan örf ve âdet hukukuna göre hareket edilmesi gerekmektedir.

Tarih İçinde Ticaret Hukuku Sistemleri

Subjektif Sistem: Bu sistemde ticari faaliyetin öznesi “Tacir” dir ve öznenin haklarını korumayı amaçlamaktadır.

Objektif Sistem: Bu sistemin bir getirisi olarak ticaret hukuku yalnızca tacirlere değil, kimin yaptığına bakılmaksızın uygulanmaktadır.

İsviçre Sistemi (Karma Esas): Bu sistem karma adından da anlaşılacağı gibi hem taciri hem de ticari işlemi dikkate almaktadır.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki Osmanlı Devleti’nde ticareti azınlıklar olmasından dolayı için güçlü bir Ticaret Hukuku oluşturulmamıştır.

Modern Sistem (Ticari İşletme Esası): Son sistem olan bu sisteme göre ise ticaret hukukunun esası “Ticari işletme” kavramıdır. Yani buradan anlaşılacağı üzere Ticari İşletmelerin hukuku söz konusu olmaktadır. 2011 tarihli yeni kanun modern sistemi esas almaktadır.

Ankara Ticaret Avukatı

Ankara ticaret avukatı olarak görev yapan avukat gerek Ticaret Hukukuna gerekse İşletme Hukuku ve Borçlar Hukuku gibi Ticaret Hukuku ile oldukça yakın ilişkide bulunan hukuk dallarına hakim olmalıdır. İlleez Hukuk ve Danışmanlık çatısı altında avukatlık faaliyetini ifa eden avukatlar; ticari işletme hukuku mevzuatına ve ticaret hukuku ile ilgili hükümlere hakim olan, ticari işletmeler hakkında müktesebatı bulunan ve emsal davalar ile deneyim kazanmış avukatlardır. Bu itibarla iletişime geçilip Ticaret Avukatı noktasında gereken hukuki destek alınabilir. Bu sayede telafisi mümkün olmayan hak kayıplarının ve menfi durumların önüne geçilmiş, etkin bir biçimde yasal haklar savunularak en iyi şekilde temsil olunmuş olacaktır.

Avukata Sor
1
Whatsapp
Whatsapp
İlleez Hukuk Bürosu olarak size avukatlık ve danışmanlık hizmeti sağlamamız için tıklayıp soru sorabilirsiniz.
Bizi Arayın
Yol Tarifi Al